5 Nisan 2022 Salı

Mızrak Cichlidler için Bakım Rehberi

 

Mızrak Cichlidler, Crenicichla cinsine bağlı göz alıcı bir grup dinç ve avcı Güney Amerika cichlididir. Türlerin büyük çoğunluğu, Amazon bölgesinde görülür; burada akarsularda, göllerde ve havuzlarda yaşarlar ama Güney Amerika kıtasının birçok yerinde bulunabilirler. Güneye doğru dağılımları, Arjantin’in orta bölgelerinde ve Patagonya’nın hemen kuzeyindeki Negro Nehri kıyılarınca uzanır. Kuzeyde yaşadıkları yerler Kolombiya, Venezuela, Guyana ve Trinidad Adası’dır. And Dağları’nın batısında ise görülmezler.

Birçok Mızrak Cichlid, nispeten sıcak su balığıdır ve akvaryumda yüksek sıcaklıklara gereksinim duyarlar; birkaç istisna da söz konusudur. Örneğin Arjantin’de yaşayan Crenicichla lacustris ve Uruguay’da yaşayan Crenicichla scotti, daha serin ortamlarda bulunurlar ve akvaryumda düşük sıcaklıklardan hoşlanacaklardır. Bu yüzden satın almadan önce ilgilendiğiniz türle ilgili bilgi edinmeniz önemlidir; tüm Mızrak Cichlidlerin aynı gereksinimlere sahip olduğunu düşünmeniz hata olur.

Görünüşleri

Bir Mızrak Cichlide baktığınızda, onun becerikli bir avcı olduğunu açıkça görebilirsiniz. Türlerin çoğu, geniş ve uzatılabilir bir ağızla birlikte uzun bir vücuda sahiptir. Bu vücut şekli, 60 cm. büyüyebilen devasa bir türde de 7 ila 10 cm.den fazla büyümeyen cüce bir türde de gözlemlenebilir. Erişkinlikte 15 ila 25 cm. olabilenler, orta büyüklükte Mızrak Cichlidler olarak sınıflandırılır.

Avlanma Teknikleri

Mızrak Cichlidler arasında en yaygın olarak gözlemlenen avlanma tekniği, bir şeyden kuşkulanmayan av yakına gelinceye kadar bir kayanın veya suya batmış bir ağaç parçasının arkasında saklanmaktır. Sonrasında Mızrak Cichlid, avını yakalamak üzere hızla ve güçlü bir şekilde hamle yapacaktır. Eğer Mızrak Cichlidlere büyük bir akvaryumda bakarsanız ve onları canlı yemle beslerseniz, bu dinamik doğal davranışlarını gözlemleyebilirsiniz. Mızrak Cichlidler, akvaryumda aralarında saklanabilecekleri kayaların ve ağaç parçalarının olmasından hoşlanacaktır.

Mızrak Cichlidlerin büyük çoğunluğu doğada ağırlıklı olarak balıklarla beslenir ama birkaç tür, farklı avlanma biçimleri geliştirmiştir. Örneğin Brezilya’da yaşayan Crenicichla compressiceps ve Crenicichla cyclostoma türleri, böcek avlama konusunda beceriklidir.

Akvaryumda Bakımları

Birçok akvarist, Mızrak Cichlidlerin sadece tek başlarına bakılabilecek ve birbirlerine ve ayrıca büyüklüğüne ve davranış biçimine bakılmaksızın diğer balıklara acımasızca saldıracak süper agresif ölüm makineleri olduklarını düşünür. Mızrak Cichlidlerin, çok çeşitli avlarla beslenen yüksek becerikli avcılar oldukları ve akvaryum ortamında oldukça agresif olabildikleri doğrudur ama onlara sahip olmadan önce onlarla ilgili daha fazla bilgi edinirseniz, bu potansiyel agresiflikle başa çıkmanın ve agresiflik ölçüsünün en düşük düzeyde olduğu bir akvaryum kurmanın birçok yolu olduğunu görebilirsiniz.

Birçok cichlid, yaşadığı yeri yeniden düzenleme konusunda hevesli olarak bilinir; süreç içerisinde bitkili akvaryumların düzenini sıklıkla bozarlar. Ancak Mızrak Cichlidler; hareket ettirme, çekme ve sürükleme işlevlerini kendileri için zorlaştıran bir çene yapısıyla donatılmıştır ve dolayısıyla çoğunlukla akvaryum dekorlarına müdahale etmeyecektir. Yine de zaman zaman bitkileri kazabilirler ama Orta Amerika’da yaşayan Cichlasoma cinsi cichlidlerle kıyaslandıklarında, akvaryumdaki bitki yaşamıyla uyum içinde kaldıkları söylenebilir. Eğer hâlâ sorunlar oluşuyorsa, ağaç parçalarının ve kayaların üzerine tutturulabilen bitkileri veya yüzey bitkilerini tercih edebilirsiniz.

Akvaryum Büyüklüğü

Akvaryum büyüklüğü önerisi, seçeceğiniz Mızrak Cichlid türüne ve kaç bireyi bir arada bakacağınıza bağlı olacaktır. Balığınızın büyüklüğü ve akvaryumdaki diğer türlerin büyüklükleri de elbette akvaryumun ne kadar büyük olması gerektiğini etkileyecektir.

Akvaryumunuz 110 litreden hacimli değilse, Crenicichla notophthalmusCrenicichla regani veya Crenicichla urosema gibi küçük ve görece barışçıl türler önerilebilir. Crenicichla compressiceps gibi daha agresif cüce türler, davranış biçimleri nedeniyle 200 litreden küçük hacimli akvaryumlarda tutulmamalıdır. Özellikle canlı ve dondurulmuş yemlerle besleme durumunda, küçük akvaryumların büyük akvaryumlara göre bakımlarının daha zor olduğu unutulmamalıdır. Daha büyük bir akvaryum tercih etmek, su kalitesinin yüksek tutulmasında size yardımcı olacaktır.

200 litrelik bir akvaryum için agresif cüce türler yerine, Crenicichla britskiiCrenicichla geayi ve Crenicichla menesezi gibi orta büyüklükte ve görece barışçıl türler seçilebilir. Hatta akvaryumunuz daha büyükse, sadece 475 litrelik veya daha büyük akvaryumlarda bakılabilecek Crenicichla johanna ve Crenicichla lugubris gibi türler haricinde, çoğu Mızrak Cichlid türünü tercih edebilirsiniz.

Eğer Mızrak Cichlidleriniz için iki farklı büyüklükteki akvaryum arasında seçim yapacaksanız, daima büyük olanı tercih edin. Geniş bir akvaryumda Mızrak Cichlidler, çok daha fazla doğal davranış sergileme olanağı bulacaktır.

Su Kalitesi

Cüce Mızrak Cichlidler, düşük su kalitesine karşı aşırı hassas olduklarından ve su kalitesi düştüğünde öleceklerinden, sadece su kalitesini yüksek tutma deneyimine sahip akvaristlerce bakılmalıdır. Aynı durum, Crenicichla lugubris gibi küçük pullu iri türler için de geçerlidir. Cüce Mızrak Cichlidlerin ve Lugubris Grubunun (acutirostris, adspersa, cincta, jegui, johanna, lenticulata, lugubris, marmorata, multispinosa, strigata, ternetzi, tigrina, vittata vs.) doğal yaşam alanı, Amazon’un kirliliğin ve bakteri seviyesinin düşük olduğu siyah sularıdır. Doğru su sertliği ve pH değeri dâhil olmak üzere bu şartlar, akvaryumda taklit edilmelidir. Akvaryumda organik atık seviyesindeki küçük bir artış bile iri Mızrak Cichlidlerde “kafada delik hastalığına” yol açabilir ve daha az dirençli cüce Mızrak Cichlidlerde ise ölüme neden olur. Eğer bu türleri yaşatmak istiyorsanız, sık ve büyük hacimli su değişiklikleri yapmalı ve güçlü bir filtrasyon oluşturmalısınız; bu, zaman buldukça değil, tüm yıl boyunca kendinizi adamanız gereken bir uğraş olmalıdır.

Daha dayanıklı türler istiyorsanız, Saxatilis Grubu (albopunctata, alta, anthurus, britskii, cardiostigma, coppenamensis, frenata, hemera, hummelincki, inpa, isbrueckeri, labrina, lepidota, lucius, menezesi, nickeriensis, pellegrini, proteus, pydanielae, santosi, saxatilis, semicincta, sipaliwini vs.) gibi orta büyüklükteki türlerden seçebilirsiniz. Bu türlerin, dinlendirilmiş su kullanıldığı müddetçe, çeşme suyuna uyum sağladıkları bilinmektedir. Hatta akvaryumda çok fazla uğraşmaya gerek olmaksızın üretilmeleri de mümkündür.

Hangi doğal çevreden getirildiklerini ve hangi su şartlarına gereksinim duyduklarını bilmek için ilgilendiğiniz türle ilgili her zaman bir ön araştırma yapın. Genel anlamda siyah su türleri, pH seviyesinin 5 ila 6 olduğu çok yumuşak sulara gereksinim duyar. Eğer bu tip bir Mızrak Cichlidi üretmek istiyorsanız, bu özellikle çok önemli bir bilgidir.

Beslenmeleri

Eğer doğadan yakalanmış Mızrak Cichlidlere sahipseniz, ticari yemleri yemeyi reddedebilirler ve onlara canlı veya en azından dondurulmuş hayvansal besinler sunmaya hazır olmalısınız. Doğadan yakalanmış Mızrak Cichlidler, misket yemlere alıştırılabilseler de bunun için sabırlı ve ısrarcı olmak gerekecektir. Genç bireyler, erişkinlere göre çoğunlukla daha kolay ikna edilir. Akvaryumda üretilmiş Mızrak Cichlidler ise, yavruykenden itibaren ticari yemlere alıştırılmıştır ve dolayısıyla beslenmeleri daha kolay olur. Misket yemlere alışık Mızrak Cichlidlere sahip olsanız bile, onlara canlı ve dondurulmuş besinler sunmanız iyi bir fikir olacaktır. Örneğin çeşitli kabuklu hayvanlar, canlı toprak solucanları ve canlı balık verebilirsiniz. Eğer normal beslenme davranışlarını sergileyebilirlerse ve besin eksikliği riski de azaltılırsa, Mızrak Cichlidleriniz çok daha mutlu olacaktır. Mızrak Cichlidleri sadece misket yemlerle beslemek geçmişte “kafada delik hastalığı” ile ilişkilendirilmişti ama bunun geçerli bir durum mu, yoksa bir tesadüf mü olduğunu anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
 
Agresifliklerini Azaltmak

Mızrak Cichlidlerin bulunduğu bir akvaryumdaki şiddet riskini azaltmak için yapabileceğiniz birkaç şey mevcuttur. Mızrak Cichlidler, onları yiyecek olarak göreceklerinden, doğal olarak asla küçük balık türleriyle veya küçük kabuklularla bir arada olmamalıdır. Mızrak Cichlidler, her şeyden önce avcı balıklardır.

Kendi türdeşlerine karşı da oldukça agresif olabilirler ama şiddet miktarı, benzer büyüklükteki balıkların seçilmesiyle azaltılabilir. Mızrak Cichlidlerin yanına diğer tür balıklardan koyacaksanız en iyisi, Mızrak Cichlidlerin onlarla kavga etmeye gerek görmeyecekleri farklı biçimlerde ve renklerdeki farklı balık grupları arasından seçim yapmanızdır.

PVC boruların eklenmesi, Mızrak Cichlid akvaryumunda agresifliği azaltmanın harika bir yoludur; bu sayede balıklar, tüm akvaryum boyunca şiddetle başa çıkmaya çalışmak yerine geri çekilme ve diğerlerinden uzak kalma imkânı bulabilir. Her bir balık için en az bir boru bulunmalıdır ve borular, balıkların rahat edebileceği genişlikte olmalıdır. Balık sayısından fazla sayıda borunun eklenmesi, balıkların borular için kavga etmesinin önüne geçeceğinden, kesinlikle önerilen bir uygulamadır. Eğer PVC borular size dekoratif gelmiyorsa, boruları silikon kullanarak çakıl taşlarıyla kaplayabilir veya akvaryumu içi oyuk ağaç parçaları ile dekore edebilirsiniz.

Üretilmeleri

Eğer Mızrak Cichlidlerin üretimine dair hiçbir şey duymadıysanız, Saxatilis Grubundan bir tür seçebilirsiniz çünkü akvaryum ortamında üretimleri zor değildir. Bu grup ayrıca Pullu Mızrak Cichlidler olarak da bilinir; hassas cüce cichlidlerden daha dayanıklı olmaları ve iri türlerden daha az masraflı olmaları nedeniyle, akvaristler arasında daha popülerdirler.

Saxatilis Grubu, yumurtalarını kovuklara dizer ve dolayısıyla eğer onları üretmek istiyorsanız, akvaryuma uygun materyalleri (testiler vs.) eklemeniz gerekmektedir. Dişi balık, kovuğun içerisine yumurtalarını dizecek ve yumurtalar burada güvenli şekilde korunacaktır; dişi, yumurtaların bakımını üstlenirken, erkek de içeriye girmeye çalışanları uzaklaştıracaktır. Bu yüzden ebeveynleri yumurtalarından ayırmamanız gereklidir; bunlar tutkulu anne babalardır ve yumurtalarını veya yavrularını yemezler. Saxatilis Grubundaki türlerin yumurtaları normalde dört gün içerisinde çatlar ve yavrular, sonraki dört gün içerisinde serbest yüzer hale gelir. Kesin süre, su sıcaklığına bağlı olacaktır.

Artemia larvası, yavrular için uygun bir başlangıç yemidir ve yavrular büyüdükçe, aşama aşama onlara daha büyük Artemialar sunabilirsiniz. Büyük yavrular, küçük olanları afiyetle yeme potansiyeline sahiptir; dolayısıyla yüksek bir yaşama oranı elde etmek istiyorsanız, yavruları büyüklüklerine göre sınıflandırıp ayırmanız gerekmektedir. Eğer yavruları ayırmazsanız, bu durum sonuçta çok daha tek taraflı bir cinsiyet oranına neden olacaktır (Yani daha çabuk büyüyen erkekler, dişileri yiyecek ve siz de ağırlıklı olarak erkek balık sahibi olacaksınız).

Kör Mağara Tetrası Yiyeceğini nereden Bulur?

 Kör Mağara Tetrası üzerine yapılan yeni bir çalışma, yüzeyde yaşayan akrabalarından nasıl evrildiğine dair görüşümüzü geliştirdi.


Maryland Üniversitesinden biyologlar, Meksika Kör Mağara Tetrasının (Astyanax mexicanus) davranışsal ve genetik özelliklerinin, görüş kaybını telafi etme ve karanlıkta yiyecek bulmasına yardımcı olma konularında eş zamanlı olarak nasıl evrildiğini belirlediler.

Current Biology dergisinin geçtiğimiz sayılarından birinde yayınlanan çalışmada Masato Yoshizawa ve çalışma arkadaşları, mağara balıkları ve dış ortamda yaşayan kuzenlerindeki titreşime yönelme davranışını (vibration attraction behaviour, VAB) incelediler.

VAB, balığın karanlıkta suyu hareket ettiren kaynağa doğru yüzme becerisidir.

Bilim adamları, Astyanax mexicanus türünün mağarada ve dış ortamda yaşayan bireylerini bir deney kabına koydular. Balıklar ya çubuk yokken, titreşimsiz bir çubuk varken ve 50 Hz seviyesinde titreşimli bir çubuk varken tek bir deneye ya da bu üç koşulun rastgele sıralandığı üç başarılı deneye tabi tutuldular.

Bilim adamları, dış ortamda yaşayan balığın aksine mağara balığının çubuğa güçlü bir biçimde yöneldiği bulgusuna ulaştılar.

VAB, yiyeceğin sınırlı olduğu ve büyük avcıların bulunmadığı ortamlarda yaşayan mağara balıkları için avantajlıdır. Bu özellikler, dış ortamda yaşayan balıkların işine yaramaz çünkü titreşimler muhtemelen sadece yiyecek kaynağı olarak, bir avcının varlığını işaret etmektedir.

Bilim adamları sonra, VAB gösterme potansiyelinin genetik bileşene sahip olduğunu ve yanal çizginin mekanik duyusal fonksiyonu ile bağlantılı olduğunu ortaya koydular.

Bilim adamları deneyde önce, titreşimli çubuğun frekans değişimi (5 - 500 Hz) yoluyla VAB için (iç kulağın değil) yanal çizgi sisteminin rolü olduğunu doğruladılar. VAB’ın görece düşük frekans aralığında (10–50 Hz) gerçekleştiğini ve 35 Hz’de zirve yaptığını buldular ki bu durum, (iç kulak için 200–6000 Hz aksine 20–80 Hz hissetme alanıyla birlikte) yanal çizgi sisteminin gelişmiş olduğunu göstermektedir. Yanal çizgileri engellenen balıkların herhangi bir VAB göstermemeleri üzerinden, yanal çizginin görevi onaylandı.

Yanal çizgi sisteminde, kanal nöromastları (canal neuromasts, CN) ve yüzey nöromastları (superficial neuromasts, SN) bulunur; dış ortam balıkları ve mağara balıklarında CN sayıları aşağı yukarı eşittir ama mağara balıklarında SN sayısı birkaç kat fazladır. Bilim adamları, SN’lerin VAB’lardan sorumlu olma konusunda ideal aday olduklarını düşündüler çünkü SN’ler, 35 Hz’de en yüksek hassasiyeti gösterdi. Deneylerde mağara tetrasında, SN’ler alındığında, VAB sayısı önemli bir azalma göstermiştir.

Son olarak, SN sayısı ve büyüklüğünün VAB’da oynadığı rolü keşfetmek için bilim adamları, mağara balığı ile dış ortam balığını çaprazlayarak melez balıklar ürettiler ve melezlerdeki VAB varlığını ve SN sayısı ve büyüklüğünü incelediler. Melez balıkların orta derece VAB seviyesi gösterdiğini buldular ve SN büyüklüğü açısından melezler ile mağara balığı arasında fark olmamasına rağmen, melez balıkların dış ortam balığı ile mağara balığı arasında SN sayılarına sahip olduğunu buldular (Mağara balığı, dış ortam balığına göre daha büyük ve daha fazla SN’ye sahiptir).

Sonuçlardan hareketle bilim adamları, VAB ve SN artışının, görüş kaybını telafi etmek ve mağara balığının karanlık ortamda yiyecek bulmasına yardımcı olmak üzere eş zamanlı olarak gerçekleştiğini ortaya koydular.